Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

Davetkârlığı isminde başlayan bir film bu. Çünkü fonetiği cezbeden bir isim “Müzeyyen”. Filmde de bu pek güzel dillendiriliyor. Karakterin ...

Davetkârlığı isminde başlayan bir film bu. Çünkü fonetiği cezbeden bir isim “Müzeyyen”. Filmde de bu pek güzel dillendiriliyor. Karakterin ağzından Müzeyyen döküldükçe derya deniz aşıp gerçeklerden hayallere taşılıyor. Böylece seyre filmin galibiyetiyle başlanıyor. İlhami Algör’ün aynı adlı romanından uyarlanan yapımda aşka, ilişkilere, kadınlara, erkeklere dair içinden çıkılması güç durumların kıyısında gezinilmekte. Kıyının neye takabül ettiği birazdan açıklık kazanacak elbette.

Kadın-erkek karakterlerinde farklılık yaratmayı tersinlemeler üzerinden kurmak bu konuya özenenlerin başvurduğu ilk yöntem olur genelde. Ama Çiğdem Vitrinel ikinci uzun metrajı Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku‘da bu “klişe” yöntem yerine daha karakteristik bir boyut kazandırma ayrıcalığını göstermeye niyetlenmiş. Tıpkı ilk filmi Geriye Kalan‘daki gibi. Kadın karakterlerini yapay bir güçle donatmak yerine varoluşsal bir direnç yüklemeyi, gerçeklikle ilişkiyi koparmadan ağırlıklarını ortaya koyma niyetini fazlasıyla belli ediyor. Niyet güzel olsa da film, karakterlerini ete kemiğe büründürememiş bir yazarın tatlı romanı izlenimini uzaklaştırmakta çok zorlanıyor.

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Filmin baş karakteri Arif (Erdal Beşikçioğlu), otelde yaşayan, bir başınalığından kısmen memnun, ilk romanını yazma sürecinde bir yazar. Bu süreçte kendi yolunu, kurallarını, duygusunu inşa etmiş Müzeyyen (Sezin Akbaşoğulları) ile karşılaşır. Bu tanışma karakterin kalemini, düşüncelerini başka bir yöne çeker. Çünkü Müzeyyen hayatına istediğini alan, daha az sevdiğini kendinden uzaklaştıran, varlığını dilediği zaman belli etme gücüne sahip bir kadındır. Her şeyden önce herkes gibi olmama ayrıcalığına sahiptir. Kimilerine göre efsane, çokları için “Müzeyyen gibi kadınlar”dandır. Filmin temel motivasyonu belli ki Müzeyyen’in olağanlaşmasıdır. Ama başlayan ilişki bir olağanüstülük üzerinden şekillenmeye başlar. Arif, çizmeye çalıştığı yoldan çıkıp Müzeyyen’in hayatına dahil olur. O an itibariyle Müzeyyen’in hayatı bir erkeğin gözünden klip tonunda akmaya başlar.

Filmin, olay örgüsünden çok durumların, fotoğrafların, lafların hakimiyet kurduğu bir yapısı var. Karakterlere biçilen geçmişin ete kemiğe bürünememesi de bu yapıdan kaynaklı olmalı diye düşünüyorsunuz önce. Çünkü ne Arif’in ne de Müzeyyen’in birbirleriyle olan ilişkileri dışında ağırlık kazanan bir duygusallıkları yok. Kendileri dışında iletişim kurdukları insanlar hep bulundukları zamanın insanları sanki. Eski eş, anneanne, sevgili, arkadaş birer yerleştirmeden öteye gitmiyor. Bu durum filmin böyle bir “yüzeysellik” üzerine inşa edilmiş olacağını düşündürtüyor önce. Biçemini karakterleri oturtulmamış bir roman gibi oluşturmuş olabilir diyorsunuz. Sonra…

Filmin sanki kitaptan hareketle izleyicisine slogan cümleler armağan etmesi arzulanmış. Karakterler için gündelik olan da edebi olan da hep kitabi. İkisini ayırt edemediğiniz vakit karakterin yazıyla ve gerçekle kurduğu ilişki, bunlar arasındaki ayrım görünürlük kazanmıyor. Hayatın içinde mi yoksa romanın içinde mi gezindiğiniz anlaşılmıyor. Bu durumun keskin bir ayrımından söz etmiyorum elbette. Hikâye anlatıcısının marifetini belli edeceği ustalıklı muğlaklığı görmek mümkün değil Vitrinel’in Ceyda Aşar ile beraber yazdığı senaryoda. Aşık olacağı kadını bile kendine uygun biçmeye çalışan bir erkek görüyoruz. Yönetmenin anlatısı içinde özel bir çizgisi olan Müzeyyen’in gerçek varlığını hissetmek yerine kendi gibi bir adama nasıl bir aşk biçeceğine de kendi karar veren bir Arif izliyoruz. Bu aşk öyle bir aşk ki kadın adamı hale yola sokar, daha önce yaşamadığını yaşatır, evvelinde görmediği bir ilişki biçimiyle karşılaştırır. Bu noktada olağanlaştırılmış karakterden çok Arif’in biçtiği bir kadın portresi çıkıyor ortaya.

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Filmin gerçeklikle kurduğu ilişkisinin karmaşasının en iyi örneği kahvehane sahnesi. Oradakilerin “keyifli” sohbetinin hiçbir gerçekliğe karşılık gelmesi mümkün değil. Ne bulundukları atmosferi ne de çizilmeye çalışılan tipleri karşılıyorlar. O noktada filmin gerçekliğiyle film içindeki romanın gerçekliğini ayırt etmeye çalışıp aslında o tiplerin romanın “yapay” dünyasından kişiler olduğu fikrine kapılabiliyorsunuz. Bu sonuç yapım için olumlu bir değerlendirme. Fakat filmi sonlandırdığınızda genel bir bakış açısı içinde bu değerlendirmeleri yapmak mümkün olamıyor. Geriye o tiplerin nasıl bir yabancılaşmaya karşılık geldiğini çözme ya da bir anlam üretme çabasına kalıyor. Çabayı boşver kendini filmin akışına bırak dediğiniz noktada da büyük bir boşluk oluşma riski var. Oysa oyuncuların ustalıklı halleri filmdeki büyük bir riski bertaraf ediyor. Yapılan onca edebiyat, organik gelişmeyen diyaloğa rağmen cümleler ağızda bayağı durmuyor. Oyunculuk marifeti sayesinde şiirli muzipliğe dönüşüyor her cümle. Ancak bu marifet de filme katman kazandırmaya yetmiyor. Yüzeyde gezinen hikâyeye bir türlü derinlik kazandırılamıyor.

Bir de neye hizmet ettiğini anlamadığınız sahneler var filmde. Örneğin, Harun Tekin ve Hare Sürel’in oynadıkları karakterlerin varlığını tam anlamıyla çözümleyemiyor insan. Yani olmasalardı ne değişirdi sorusunun yanıtı “hiçbir şey” oluyor. Evet, ikisinin varlığı büyük bir sempati kazandırıyor filme. Çünkü hoş bir tat bırakıyorlar onlara yüklenen rollerde. Ama filmin içindeki varlıklarının karşısında koca bir boşluk var. Yakın bir dostluk ve samimiyet içinde gördüğümüz bu insanları ana karakterin sonraki yaşamında hiçbir şekilde görmüyoruz. Neden görmediğimize dair de hiçbir veri yok. Bütün bunlar filmle ilgili “neden” başlığının altına bir tik daha atmaktan öteye geçemiyor.

Anlayışını yüzeye oturtmuş bir film bu. Her ne anlatıyorsa biçime döküyor. Bilinç akışının somutlandığı her karede altı çizilen laflar birkaç kez tekrarlanıyor. Uygulanan biçim ve içerik uzunca bir klip izlendiği duygusundan kurtaramıyor sizi. Bu duygu çokça seyirci için olumlu bir duruma dönüşebilir. Ama sinemadan beklentinizi sorguladığınız vakit koca bir hayal kırıklığı peşinizi bırakmıyor. Adının içinden “derinlik” geçen filmin damakta bıraktığı köpürtülmüş bir boşluk oluyor.


Fatma Onat
Ad

A Separation,1,Adam Schaff,1,Adem ve Havva,1,Akra'da Bulunan Elyazması,1,Alain Badiou,4,Alain Resnais,1,Alan Woods,1,Albert Camus,17,Albert Einstein,4,Alejandro González Iñárritu,1,Alenka Zupančič,1,Alexander Supertramp,1,Alfred Hitchcock,4,Alıntı,1,Ali Rahimli,4,Allen Ginsberg,5,Amin Maalouf,1,Anarşi,2,André Breton,1,Andrey Tarkovski,7,Ani Gezinti,1,Anton Çehov,2,Antonin Artaud,1,Anubis,1,Aristoteles,1,Arthur Danto,1,Arthur Rosenberg,1,Arthur Schopenhauer,2,Arundhati Roy,1,Asghar Farhadi,3,Attila İlhan,1,Aynadaki Gibi,1,AzBlog,13,Aziz Nesin,2,Babaya Mektup,1,Beat Kuşağı,17,Belgesel,5,Belinski,1,Bertolt Brecht,3,Bertrand Russell,1,Bilim,10,Billie Holiday,1,Biyografya,22,Björk,1,Bob Black,1,Bob Dylan,1,Bozkırkurdu,1,Böyle Buyurdu Zerdüşt,1,Breaking Bad,1,Bulantı,1,Bülent Ortaçgil,2,Büyülenme,1,Camera Lucida,1,Can Yücel,2,Cemal Süreya,1,Charles Baudelaire,2,Charles Bukowski,6,Charles Dickens,1,Charlie Chaplin,2,Charlie Parker,1,Christfried Tögel,1,Christine Bard,1,Christopher McCandless,1,Christopher Nolan,1,Chuck Palahniuk,3,Çarlz Bukovski,1,Çavdar Tarlasında Çocuklar,1,Dallas Buyers Club,1,Damon Albarn,1,Daniel Goleman,1,Dava,1,David Gilmour,1,Demian,1,Desiderius Erasmus,1,Didier Lauru,1,Dieter Forte,1,Djivan Gasparyan,1,Dominique Laporte,1,Dostluk Bağları ve Dostluk,1,Dostoyevski,16,Dönüşüm,1,Edebiyyat,140,Edgar Allan Poe,1,Eduardo Galeano,1,Eflâtun,1,Ejderhaların Danssı,1,Elias Canetti,1,Elvis Presley,2,Emil Michel Cioran,1,Emma Goldman,1,Eric Clapton,1,Eric Hoffer,1,Erich Fromm,3,Ernest Hemingway,2,Estela Welldon,1,Ethan Coen,2,Əkrəm Əylisli,1,Feature,20,Félix Guattari,1,Felsefe,93,Ferman Toroslar,1,Fernando Pessoa,1,Film,68,Franz Kafka,25,Freddie Mercury,1,Friedrich Engels,1,Friedrich Nietzsche,19,Füruğ Ferruhzad,1,Gabriel Garcia Marquez,1,Gabriel García Márquez,2,Galileo,2,Gemeinschaft,1,George Carlin,1,George Martin,1,George Orwell,1,Georges Canguilhem,1,Georges Perec,1,Gerçeklik açısından Kafka,1,Gilles Deleuze,5,Goethe,1,Gogol,4,Guguk Kuşu,1,Gustav Janouch,1,Guy Fawkes,1,Hakim Bey,1,Harriet Lerner,1,Hegel,2,Heinrich Böll,1,Hermann Broch,1,Hermann Hesse,5,Herta Müller,1,Hrant Dink,1,Iain Menzies Banks,1,Immanuel Kant,1,Ingeborg Bachmann,1,Ingmar Bergman,6,Inside Llewyn Davis,1,Italo Calvino,2,İran,1,İtalo Calvino,1,J. D. Salinger,2,Jack Kerouac,8,Jacques Brel,1,Jacques Lacan,13,Jacques Vergès,1,James Hawes,1,James Joyce,1,Jan Pol Sartr,1,Jason McQuinn,1,Jean Baudrillard,1,Jean Cocteau,1,Jean-Paul Sartre,10,Jehane Noujaim,1,Jenn Ashworth,1,Jiddu Krishnamurti,2,Jimi Hendrix,1,Joel Coen,2,John Berger,1,John Fante,2,John Lennon,5,John Steinbeck,4,Jorge Luis Borges,1,Jose Saramago,1,Joseph Conrad,1,Judith Butler,1,Juliet Mitchell,1,Julio Cortázar,1,Kaos'un Gizli Yaşam,1,Karamazov Kardeşler,2,Karl Marx,8,Kaybedenler Klübü,1,Ken Kesey,1,Kırmızı Pazartesi,1,Korkma Ben Varım,1,Kumarbaz,1,Kürk Mantolu Madonna,1,La Casa De Papel,1,Lady with Ermine,1,Lars von Trier,8,Laura Nyro,1,Leonard Cohen,1,Leonard Da Vinci,1,Lev Tolstoy,5,Lev Troçki,2,Linda Lee,1,Maksim Gorki,2,Malina,1,Marie Curie,1,Marilyn Manson,1,Marilyn Monroe,1,Mario Leis,1,Marlon Brando,1,Marqius de Sade,2,Martı Jonathan Livingston,1,Martin Heidegger,2,Maurice Blanchot,2,Max Stirner,15,Mental Pornografi Blog,2,Meqale,175,Michael De Montaigne,1,Michel Foucault,6,Mike Leigh,1,Milan Kundera,1,Miles Davis,1,Milgram,1,Milgram deneyi,1,Mohsen Namjoo,3,Monique Wittig,1,Morrisse,1,Murat Menteş,1,Mustafa Kemal Atatürk,1,Muzik,37,Neal Cassady,2,ngmar Bergman,1,Nick Cave,1,Nick Mason,1,Nikolay Gavriloviç Çernişevski,1,Nilgün Marmara,1,Noam Chomsky,2,Nostalghia,1,Notre Dame'ın Kamburu,1,Nuri Bilge Ceylan,2,Octavio Paz,1,Oğuz Atay,1,Ontolojik Anarşi,1,Onur Ünlü,2,Oscar Wilde,2,Osho,1,Oteki Ben,1,Ölüler Tanrısı,1,Ölüm Pornosu,1,Ömer Hayyam,1,Özdemir Asaf,1,Palyaço,1,Pantolonun Politik Tarihi,1,Patti Smith,1,Paul Lafargue,1,Paul McCartney,3,Paulo Coelho,2,Peter Kropotkin,2,Pierre Clastres,1,Pigme,1,Pink Floyd,2,Politika,1,Rachel Carson,1,Rachter'in Günlüğü,1,Rashit,1,Ray Davies,1,Rene Girard,1,René Wellek,1,Richard Bach,1,Richard Brautigan,1,Richard Dawkins,1,Richard Wagner,3,Richard Wright,1,Robert Musil,1,Roger Fornoff,1,Roger Garaudy,1,Roger Waters,2,Roman,9,Rose Laub Coser,1,Rus edebiyat,2,Ruth Sheppard,1,S. Reynolds & J. Press,1,Sabahattin Ali,2,Sait Faik,1,Salvador Dali,1,Samuel Beckett,4,Sasha Grey,1,Saul Newman,2,Sean Penn,1,Sırtımdaki Ev,1,Siddhartha,1,Sigmund Freud,19,Silence Spring,1,Simone de Beauvoir,6,Slavoj Zizek,6,Slavoj Žižek,15,slide,2,Sokrates,1,Soren Kierkegaard,1,Spinoza,1,SS,6,Stalker,1,Stephen Eric Bronner,1,Steve McQueen,1,Stranger,1,Suç ve Ceza,2,Supertramp,1,Sürgün,1,Şeyler,1,Tanrıya Karşı Söylev,1,Tarkovsky,5,Tek Bacaklı Yolcu,1,Teneke Trampet,1,The Beatles,4,The Butterfly Effect,1,The Rolling Stones,1,The Square,1,Theodor Adorno,4,Thomas Mann,1,Through a Glass Darkly,1,Tom Waits,2,Tomris Uyar,1,Tony Porter,1,Turan Dursun,2,Turgut Uyar,1,Ulua,1,Uluma,1,Ulus Baker,4,Umberto Eco,1,Utanç,1,V for Vendetta,1,Van Gogh,1,Victor Emil Frankl,1,Victor Hugo,1,Viktor Frankl,1,Vladimir Nabokov,2,Voltaire,1,Vsevolod İ. Pudovkin,1,Walter Benjamin,1,Wilhelm Reich,1,Will Durant,1,William S. Burroughs,2,William Shakespeare,1,Woody Allen,8,Xavier Dolan,1,Yabancı,1,Yad,1,Yolda,1,Yusif Vəzir Çəmənzəminli,1,Zeki Demirkubuz,3,Zen Kaçıkları,1,
ltr
item
Ali Rahimli: Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3tTQyhkHeHFfVOHILXnq9IvsrxGdncKt920GjEbBke67Len-0HS2MH1dNHiEaZx-KEzUW1lRIkvKqmqTNwIGdEkNHRNytQWe6N4R3XoCHkonxm75GskF9ncNUwlaeAZ5egVI122UQ_dby/s1600/m%C3%BCzeyyen-1.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3tTQyhkHeHFfVOHILXnq9IvsrxGdncKt920GjEbBke67Len-0HS2MH1dNHiEaZx-KEzUW1lRIkvKqmqTNwIGdEkNHRNytQWe6N4R3XoCHkonxm75GskF9ncNUwlaeAZ5egVI122UQ_dby/s72-c/m%C3%BCzeyyen-1.jpg
Ali Rahimli
https://alirahimli.blogspot.com/2015/04/fakat-muzeyyen-bu-derin-bir-tutku.html
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/2015/04/fakat-muzeyyen-bu-derin-bir-tutku.html
true
8815050805795647263
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi Hiç bir yazı bulunamadı HEPSİNİ GÖSTER DAHA FAZLA Cevapla Cevabı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa Sayfalar İçerikler Hepsini Göster BU YAZIYA BENZER DİĞER YAZILAR ETİKET ARŞİV ARAMA BÜTÜN İÇERİKLER İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Sun Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy