Martin Heidegger

Martin Heidegger Varoluşçu görüngübilimi geliştiren yirminci yüzyılın en etkili akademisyenlerinden birisi, bir Alman filozofudur. Bad...

Martin Heidegger
Varoluşçu görüngübilimi geliştiren yirminci yüzyılın en etkili akademisyenlerinden birisi, bir Alman filozofudur. Baden , Messkirch’de doğdu.Babası Katolik mezhebi mensubu bir zangoç ve fıçı ustası idi. 1909 yılında Freiburg Üniversitesinde görüngübilim (fenomenoloji) çalışmalarıyla tanınan Alman profesör Edmund Husserl’in yanında teoloji ve filozofi eğitimi aldı.1915 ten itibaren burada felsefe dersleri vermeye başladı.1923-1928 arasında Marburg Üniversitesinde çalışmalarına devam etti. 1927 yılında zamanında çığır açan eseri “Varlık ve zaman”ı yayınladı. 1928 yılında Freiburg üniversitesine dönerek eski hocası Husserl’in emekliliği ile boşalan pozisyonu aldı.

Heidegger’in doğduğu yer Messkirch dört bin nüfuslu Katolik Alemanlardan oluşan bir kasabadır.Ancak halk kendisini Protestan Suebya’lılara daha yakın hisseder.Her iki mezhebe ait kilise de bulunur Messkirch’de Alemanlar karanlık, iç karartıcı Karaormanbölgesinden  İsviçre’ye Alsas’a  kadar yayılan geniş bir topluluktur.Toprağa sıkı sıkıya bağlı bir köylü yaşamı sürerler.İçe dönük,melankolik ve kurnazlıkla safdillik arasında gidip gelen  bir psişik yapıları vardır.Oysa Protestan Suebler,Karaorman bölgesinin insanlarından canlı,yaşama sarılmış görünümleriyle ayrılır.Alman bilim ve kültürüne Schiller,Schelling,Hegel ve Hölderlin gibi Alemanlar’la karşılaştırılmayacak kadar çok katkı yapan düşünür ve sanatçı yetiştirmişlerdir.İşte Heidegger Suebya’da kendi evinde gibidir ve Hölderlin gibi Sueb bir şairin dizelerinden derinlemesine etkilenmiştir.Ama melankoli , kabalık ve içedönüklük yönünden bir Alemandır Heidegger. Somurtkan,sevimsiz,kibirli ve alaycıdır.Freiburg üniversitesinin koridorlarında Edmund Husserl’in asistanı olarak dolaşırken bir felsefe profesöründen çok elektrik donatımını tamire gelmiş bir tesisatçıya daha çok benzetilir.Heidegger’in ömrü Freiburg’da ve Karaorman yakınlarında tenha bir kayakçı kulübesinde geçmiştir.Kayak sporunu çok seven ünlü düşünür “kar fırtınası kulübenin çevresinde uğuldadığında,felsefe için en iyi zaman gelmiş demektir” demişti bir keresinde.Heidegger için tipik bir Aleman köylüsü de denir.Doğrusu dili anlaşılması güç,kendi icadı terimlerle dolu olsa da en iyi çevrildiği dillerden birisi yine bir köylü dili olan İspanyolcadır ve en iyi yandaşlarından birisi de İspanyol felsefeci Ortega Gasset'tir.

Alman üniversiteleri eski bir geçmişe sahiptir.1365 de Viyana,1385’de Heidelberg,1388 ‘de Köln , 1527’ de Marburg,1460’da Freiberg,  1810’da Berlin üniversiteleri kurulmuştur.Bu üniversiteler halkın üzerindeki etkisini başlarda “idealizm felsefesi” ve “romantik edebiyat” üzerinden kazanmıştı.Akademisyenler ateşli ve romantik düşünürler oldukları gibi politika ile de hep iç içe olmuşlardır. Doğabilimlerinin ilerleyişi ise idealizm ve romantizmin ayakbağı olarak görüldüğü , politika ile bağlantısı kesilmiş bir üniversite ortamına yol açtı.Doğabilimlerinin ünlü hocaları  uzmanlık alanlarının dışındaki konularda ve hele politika konusunda sıradan bir yurttaştan hiç de bilgili değillerdi.Ülke Wilhelm’in iktidarında birinci dünya savaşına girerken üniversiteler Alman ulusunun karşı karşıya kaldığı şövenist söylemi , savaş çağrıları ile ülkenin içine sürüklendiği tehlikeyi sorgulayacak  halde değildiler.

Bu dönemde en önemli akademik felsefe Dilthey’in “yaşama felsefesiydi”. Dilthey,daha sonra Heidegger’inde takipçisi olacağı bir düşünceyi dillendiriyordu.”Yaşamak rasyonel yoldan temellendirilemez” diyordu Dilthey ve böylece felsefeyi doğabilimlerinin hükümranlığından kurtarmaya çalışıyordu.Doğa bilimleri,insanın algı,sezgi,duyum,duygu,yönelim,heyecan,haz,acı ve diğer tüm yaşam bağları içinden sadece “duyum” ve “algı” ya hitap etmek suretiyle ,bizzat “deneyim”i ve dolayısıyla “gerçekliği” tahrif etmiş oluyorlardı.
Varlık ve zaman

Şimdi Heidegger’in 1927 yılında yayımlanan , üniversitedeki kürsüsünü devir aldığı hocası Husserl’e ithaf ettiği sansasyonel kitabına bakalım.

İnsan dünyaya atılmıştır(geworfen) der Heidegger. İnsan Hiç(Nichts) içine düşmüş bir Ne’liktir (Wesen).Bunu kendisi seçmemiştir.

Hiç sözcüğü aynı zamanda Varlık (Sein) anlamına da gelir. Yani insan Varlık’a  atılmış,terk edilmiştir de demek ister.Zira Varlık sınırsızdır ve bu haliyle kavranamadığı için kendisini Hiç’lik olarak da gösterir.Varlık’a bu yüzden dil ile tanımlama getirmek imkansızdır.Zira mantık gereği ,Varlık’a “vardır” denildiğinde aynı zamanda “var değildir” denilemez.O yüzden Heidegger dilin de insan gibi  Varlık’ın içine “düştüğünü” söyler.

Varolan “Varlık’tan” mı çıkar?  “Varlık Olmayan’dan(Nicht Sein) mı?” Varolan insana Varlığın ışığı sayesinde görünür.Varlığın varolan içinde “Ne’leştiği(west) ve onu görünür kıldığı kadarıyla.Fakat Varlık Varolanı görünür kılmakla beraber  görünür kılmakla kendisini,Varolanın içinde “saklayarak geri çeker.”

İnsan , “Dasein” (Varolan;dünyada-olan) olarak kavranır. Dasein’in öyle bir yapıdadır ki Varolandır ama Varlığı sorgulayabilir.Sorgularken dünyaya atılmışlığını (Geworfenheit)görür.İnsan, sadece Varolanı tanıyan ve Varlık sorusuna yanıt verme şansı bulunmayan hayvandan, “sorgulayabilmesi” sayesinde farklı bir şekilde yaşayabilir.Bu Dasein’in Ekzistens (Varoluş)olarak yaşayabilmesi demektir.Ekzistens Heidegger sözlüğünde bir ortaçağ terimi olarak bilinen anlamından farklı bir anlama gelir.Ekzistens-olmak “Dünyada olma”nın (in-der Welt-sein) dışına çıkmak Varlık’a yönelmek anlamına gelir.Bu dışarıya çıkışKaygı (Sorge) adı altında deneyimlenir.Kaygı Heidegger’e göre sadece psişik bir süreç değildir ,bizatihi Ekzistens olmaya içrek bir haldir.

Kaygı (Sorge)

Ekzistensin içeriği kaygıdır o halde “Kaygı” olarak insan nedir? Dasein tanımı itibarıyla dünya içrek bir varlıktır.O boş bir mekanda,yalıtık halde bulunmaz.Tam tersine kendisini daima dünya içinde bulan (in-der-welt sein) Varolandır.O halde ,Kaygı olarak insan işte budur(in-der-welt-sein).

Heidegger ,Dasein kavramına ilişkin  getirdiği yukarıdaki açılımla epistomoloji (bilgi felsefesi) alanına ait çok hassas bir meselede muhalif tutum sergilemiş olmaktadır.Bunu açmakta fayda var. Epistemoloji (bilgi felsefesi) tartışmalarının klasik kabullerinden birisi “özne ile nesnenin ayrılığı” üzerinedir. Ben (Ich) ve bana görünen dışarısı (dünya) olarak bakıldığında fizikçiyi , mikrobiyologu ve idealist felsefeciyi meşgul eden bilgi edinme sorunu kendiliğinden çözümlenmiş gibi görünür. Kant , transandantal felsefesinde dış dünyanın “bilen özneye” ancak fenomenler şeklinde açık olduğunu ve fenomenlerin ardındaki “gerçek dünya”ya ancak “Ding an Sich” yani “kendinde şey” olarak düşünsel zeminde (intelligibilite) bir gönderme yapılabileceğini söylemişti.

Buna mukabil özne nesne ayrımını hala tartışma konusu yapanlar da vardır Mesela bunlardan birisi Jacobi,birisi Dilthey ve diğeri filozofumuz Heideggerdir.Jacobi, gerçekliği insanın karşısına alan özne nesne ayrımını reddeder.Hollandalı filozof Hemsterhuis’ten aldığı ifadeyi kullanarak ; “her şeyi kapsayan yaşama duygusu”kategorisi  ile özne nesne ayrılığını aşmaya girişir. “Yaşama duygusu”; bir romans, heyecan, gerçeklikle kökeninde ve doğrudan bir bütünleşme, bir uyumu yansıtır.Jacobi’nin heyecansal olarak katılmış olmayı ifade eden “heyecansal katılmışlık-Gestimmtheit”sözü,Heidegger tarafından sıkça kullanılır.Bu dünya insanın her zaman “heyecansal katılma” içinde tanıdığı bir dünyadır.Dilthey’de “yaşam bağı-lebenszug” kategorisi ile yapay gördüğü özne-nesne ayrımına yüklenir.İnsan bir şey hakkında soru sorarken bile(bunu nasıl görüyorum?) yaşam bağı içersinde onu kavramış durumdadır. Heidegger Jacobi ve Dilthey’den farklı bir şey söylemez.Dasein, dünyada olarak,insanın çevreye(Umwelt) sımsıkı bağlı bir Ne’lik olduğunu gösterir.Bu noktada filozofların klasik bilim anlayışından uzak düştükleri de görülmektedir.
Kaygının yapısal yönü

Kaygının üç yapısal yönü vardır:

1.Dünyayı önünde bulma(sich vorweg)

Ekzistens,dünyayı önünde bulandır.Yaşam kendisini yapabilme olarak,imkan olarak açar. Kierkegaard’ın imkanlar hakkındaki imkan olarak bahsettiğidir bu.

2.Henüz içinde bulunma(schon sein in)

İnsanın dünyaya atılmış olmasıdır(geworfen).İnsan dünyanın içinde ve dünyayla birlikte bulunmaklığı yaşar. Bu bağ bilgi öznesi-bilgi nesnesi arasında olduğu varsayılan türden bir bağ değildir aksine dünya içinde ve dünyayla birlikte yaşanan bir heyecandır.Dilthey’in yaşam bağı kategorisine uyar.Heidegger temel heyecanların çoğunu varlığı unutmaktan sorumlu tutar.İronik biçimde bu heyecanlardan birisini sorumluluktan azade tutar ki bu da “korku”dur.Korku ve kaygı duygusunu, Kiekegaard’ın “düşmüş halde birlikte yaşayanların dünyası” dediği ve kısaca “Man alanı”(herkesin herkes gibi düşünüp eylediği alan) olarak adlandırdığı dünyadan Varlık’a doğru tek çıkış yolu ve çaresi olarak olumlar.Kierkegaard insanın nereden geldiğini bilemediği bir dünyada hissettiği tanrı korkusu(dread) bahsediyordu.Heidegger’de duyulan korku ise hiçlik ile yüz yüze gelindiğinde duyulan korkudur.Hiçliğin Varlık anlamına geldiğini de unutmamak gerekir.O halde Man alanında yaşayan düşmüş insan korku sayesinde varlıkla yüzleşir,Man alanından çıkar ve ekzistans olur.

”Korku Hiçi açığa çıkarır”.

3.Çevresinde olma(sein bei)

Bu kaygı düşmüşlükle ilgilidir.İnsan daima şeylerin çevresinde bulunur.(bei den dingen) “el altında olan onu meşgul eder” Bir bardak nedir?O kendisini oluşturan cam yapıyla tanımlanabilir mi?Bardağın “içmek üzere” yapıldığı aşikardır.Bardak el altında olan bir şeydir.İhtiyaç duyduğumuz diğer el altında olan şeyler gibi bir şeydir.Dünya bize çıplak nesneler ile görünmez.Onlar her zaman ihtiyacımız olan ve olmayan biçimlerde görünür.Bu insanın pratik bir dünyada yaşaması demektir.Güvenli bir çevrede yaşamak,yaşamı kolaylaştıran araç ve gereçlerle çevrili olmak.Kierkegaard böylesi bir dünyada yaşayan insanı “Man (herkes) insanı” olarak adlandırır. Bu insan herkes ne düşünürse ne yaparsa onu düşünür ve yapar.

Zamansallık

Heidegger’de açımladığımız kavramlarda bir tür zamansallık görmekteyiz.Dünyayı önünde bulan insan  kendisini dünyada ve zaman içersinde ileri doğru fırlatır.Olmayı istediği gibi olur.Geleceği temsil eder ,bir zaman ekstansıdır ve kaygının ilk yapısını oluşturur.

Henüz içinde bulunma; geçmişe, olup bitmişe,olgusallığa uygun düşer.İnsan Sartre’de olduğu gibi geçmişe sünger çekemez,aksine tarihsel bir varoluş içersindedir.Heyecanları ve temel heyecanı “korku” duygusu ile yüzyüzedir.
Üçüncü zaman ekstanzı bu gün yaşanandır.El altında olanlarla çevrili bir hayattır yaşanan.Düşmüş insanın ,Man alanı içersindeki insanın yaşam tarzıdır.

Bu üç zaman ekstanzı (geçmiş,bu gün ve gelecek) birbiri içine girerekEksiztensin diğer imkanları dışlayan imkanına “ölüme” doğru koşar.Kendisini böyle,”ölüme doğru koşma” içinde kavrayan kimse Varlık’a dönüş kararı alır.Bu karar ölme kararı değildir,ama  “ölüm içinde yaşama” tavrıdır.Dasein varolan olarak sona erer ama nereye döner? Varlık’a mı,Hiçe mi?Bu soruların “varlık ve zamanda” açık cevabı bulunmaz.

Ekzistens,korku-kaygı-ölüm ,insan bunlarla tutukludur,gerçek yaşamında unutmuş olsa bile.Gerçek yaşam ölüme ilişkin yaşamdır.Gerçek yaşam ağır gelen bir yüktür,yorgunluk ve bezginliktir.Tüm bunlar kötümser sözler gibi görünebilir.Ama Heidegger ,bir filozofun iyinin ve kötünün,ahlaklı olanın ve olmayanın ötesine geçmesini ister.Onun görevi anlamak ve anlatmaktır.Bu bakımdan yersiz bir teselli vermekle uğraşmaz.
Ad

A Separation,1,Adam Schaff,1,Adem ve Havva,1,Akra'da Bulunan Elyazması,1,Alain Badiou,4,Alain Resnais,1,Alan Woods,1,Albert Camus,17,Albert Einstein,4,Alejandro González Iñárritu,1,Alenka Zupančič,1,Alexander Supertramp,1,Alfred Hitchcock,4,Alıntı,1,Ali Rahimli,4,Allen Ginsberg,5,Amin Maalouf,1,Anarşi,2,André Breton,1,Andrey Tarkovski,7,Ani Gezinti,1,Anton Çehov,2,Antonin Artaud,1,Anubis,1,Aristoteles,1,Arthur Danto,1,Arthur Rosenberg,1,Arthur Schopenhauer,2,Arundhati Roy,1,Asghar Farhadi,3,Attila İlhan,1,Aynadaki Gibi,1,AzBlog,14,Aziz Nesin,2,Babaya Mektup,1,Beat Kuşağı,17,Belgesel,5,Belinski,1,Bertolt Brecht,3,Bertrand Russell,1,Bilim,10,Billie Holiday,1,Biyografya,22,Björk,1,Bob Black,1,Bob Dylan,1,Bozkırkurdu,1,Böyle Buyurdu Zerdüşt,1,Breaking Bad,1,Bulantı,1,Bülent Ortaçgil,2,Büyülenme,1,Camera Lucida,1,Can Yücel,2,Cemal Süreya,1,Charles Baudelaire,2,Charles Bukowski,6,Charles Dickens,1,Charlie Chaplin,2,Charlie Parker,1,Christfried Tögel,1,Christine Bard,1,Christopher McCandless,1,Christopher Nolan,1,Chuck Palahniuk,3,Çarlz Bukovski,1,Çavdar Tarlasında Çocuklar,1,Dallas Buyers Club,1,Damon Albarn,1,Daniel Goleman,1,Dava,1,David Gilmour,1,Demian,1,Desiderius Erasmus,1,Didier Lauru,1,Dieter Forte,1,Djivan Gasparyan,1,Dominique Laporte,1,Dostluk Bağları ve Dostluk,1,Dostoyevski,16,Dönüşüm,1,Edebiyyat,140,Edgar Allan Poe,1,Eduardo Galeano,1,Eflâtun,1,Ejderhaların Danssı,1,Elias Canetti,1,Elvis Presley,2,Emil Michel Cioran,1,Emma Goldman,1,Eric Clapton,1,Eric Hoffer,1,Erich Fromm,3,Ernest Hemingway,2,Estela Welldon,1,Ethan Coen,2,Əkrəm Əylisli,1,Feature,20,Félix Guattari,1,Felsefe,93,Ferman Toroslar,1,Fernando Pessoa,1,Film,68,Franz Kafka,25,Freddie Mercury,1,Friedrich Engels,1,Friedrich Nietzsche,19,Füruğ Ferruhzad,1,Gabriel Garcia Marquez,1,Gabriel García Márquez,2,Galileo,2,Gemeinschaft,1,George Carlin,1,George Martin,1,George Orwell,1,Georges Canguilhem,1,Georges Perec,1,Gerçeklik açısından Kafka,1,Gilles Deleuze,5,Goethe,1,Gogol,4,Guguk Kuşu,1,Gustav Janouch,1,Guy Fawkes,1,Hakim Bey,1,Harriet Lerner,1,Hegel,2,Heinrich Böll,1,Hermann Broch,1,Hermann Hesse,5,Herta Müller,1,Hrant Dink,1,Iain Menzies Banks,1,Immanuel Kant,1,Ingeborg Bachmann,1,Ingmar Bergman,6,Inside Llewyn Davis,1,Italo Calvino,2,İran,1,İtalo Calvino,1,J. D. Salinger,2,Jack Kerouac,8,Jacques Brel,1,Jacques Lacan,13,Jacques Vergès,1,James Hawes,1,James Joyce,1,Jan Pol Sartr,1,Jason McQuinn,1,Jean Baudrillard,1,Jean Cocteau,1,Jean-Paul Sartre,10,Jehane Noujaim,1,Jenn Ashworth,1,Jiddu Krishnamurti,2,Jimi Hendrix,1,Joel Coen,2,John Berger,1,John Fante,2,John Lennon,5,John Steinbeck,4,Jorge Luis Borges,1,Jose Saramago,1,Joseph Conrad,1,Judith Butler,1,Juliet Mitchell,1,Julio Cortázar,1,Kaos'un Gizli Yaşam,1,Karamazov Kardeşler,2,Karl Marx,8,Kaybedenler Klübü,1,Ken Kesey,1,Kırmızı Pazartesi,1,Korkma Ben Varım,1,Kumarbaz,1,Kürk Mantolu Madonna,1,La Casa De Papel,1,Lady with Ermine,1,Lars von Trier,8,Laura Nyro,1,Leonard Cohen,1,Leonard Da Vinci,1,Lev Tolstoy,5,Lev Troçki,2,Linda Lee,1,Maksim Gorki,2,Malina,1,Marie Curie,1,Marilyn Manson,1,Marilyn Monroe,1,Mario Leis,1,Marlon Brando,1,Marqius de Sade,2,Martı Jonathan Livingston,1,Martin Heidegger,2,Maurice Blanchot,2,Max Stirner,15,Mental Pornografi Blog,2,Meqale,175,Michael De Montaigne,1,Michel Foucault,6,Mike Leigh,1,Milan Kundera,1,Miles Davis,1,Milgram,1,Milgram deneyi,1,Mohsen Namjoo,3,Monique Wittig,1,Morrisse,1,Murat Menteş,1,Mustafa Kemal Atatürk,1,Muzik,37,Neal Cassady,2,ngmar Bergman,1,Nick Cave,1,Nick Mason,1,Nikolay Gavriloviç Çernişevski,1,Nilgün Marmara,1,Noam Chomsky,2,Nostalghia,1,Notre Dame'ın Kamburu,1,Nuri Bilge Ceylan,2,Octavio Paz,1,Oğuz Atay,1,Ontolojik Anarşi,1,Onur Ünlü,2,Oscar Wilde,2,Osho,1,Oteki Ben,1,Ölüler Tanrısı,1,Ölüm Pornosu,1,Ömer Hayyam,1,Özdemir Asaf,1,Palyaço,1,Pantolonun Politik Tarihi,1,Patti Smith,1,Paul Lafargue,1,Paul McCartney,3,Paulo Coelho,2,Peter Kropotkin,2,Pierre Clastres,1,Pigme,1,Pink Floyd,2,Politika,1,Rachel Carson,1,Rachter'in Günlüğü,1,Rashit,1,Ray Davies,1,Rene Girard,1,René Wellek,1,Richard Bach,1,Richard Brautigan,1,Richard Dawkins,1,Richard Wagner,3,Richard Wright,1,Robert Musil,1,Roger Fornoff,1,Roger Garaudy,1,Roger Waters,2,Roman,9,Rose Laub Coser,1,Rus edebiyat,2,Ruth Sheppard,1,S. Reynolds & J. Press,1,Sabahattin Ali,2,Sait Faik,1,Salvador Dali,1,Samuel Beckett,4,Sasha Grey,1,Saul Newman,2,Sean Penn,1,Sırtımdaki Ev,1,Siddhartha,1,Sigmund Freud,19,Silence Spring,1,Simone de Beauvoir,6,Slavoj Zizek,6,Slavoj Žižek,15,slide,2,Sokrates,1,Soren Kierkegaard,1,Spinoza,1,SS,6,Stalker,1,Stephen Eric Bronner,1,Steve McQueen,1,Stranger,1,Suç ve Ceza,2,Supertramp,1,Sürgün,1,Şeyler,1,Tanrıya Karşı Söylev,1,Tarkovsky,5,Tek Bacaklı Yolcu,1,Teneke Trampet,1,The Beatles,4,The Butterfly Effect,1,The Rolling Stones,1,The Square,1,Theodor Adorno,4,Thomas Mann,1,Through a Glass Darkly,1,Tom Waits,2,Tomris Uyar,1,Tony Porter,1,Turan Dursun,2,Turgut Uyar,1,Ulua,1,Uluma,1,Ulus Baker,4,Umberto Eco,1,Utanç,1,V for Vendetta,1,Van Gogh,1,Victor Emil Frankl,1,Victor Hugo,1,Viktor Frankl,1,Vladimir Nabokov,2,Voltaire,1,Vsevolod İ. Pudovkin,1,Walter Benjamin,1,Wilhelm Reich,1,Will Durant,1,William S. Burroughs,2,William Shakespeare,1,Woody Allen,8,Xavier Dolan,1,Yabancı,1,Yad,1,Yolda,1,Yusif Vəzir Çəmənzəminli,1,Zeki Demirkubuz,3,Zen Kaçıkları,1,
ltr
item
Ali Rahimli: Martin Heidegger
Martin Heidegger
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7TNuP5kVEoWTOcaUt5n9qdiPWxKTIaGxzZo1sJsMcFTV5O7mQn8WF9VFV_X4538JvUx6UsypYWm2asonCm9e0qLTUJptWxq-97xBTgA412iLc9iEstTr8BN5frOPVbbvV7sfBtH6WIly5/s1600/Martin_Heidegger.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7TNuP5kVEoWTOcaUt5n9qdiPWxKTIaGxzZo1sJsMcFTV5O7mQn8WF9VFV_X4538JvUx6UsypYWm2asonCm9e0qLTUJptWxq-97xBTgA412iLc9iEstTr8BN5frOPVbbvV7sfBtH6WIly5/s72-c/Martin_Heidegger.jpg
Ali Rahimli
https://alirahimli.blogspot.com/2014/06/martin-heidegger.html
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/2014/06/martin-heidegger.html
true
8815050805795647263
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi Hiç bir yazı bulunamadı HEPSİNİ GÖSTER DAHA FAZLA Cevapla Cevabı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa Sayfalar İçerikler Hepsini Göster BU YAZIYA BENZER DİĞER YAZILAR ETİKET ARŞİV ARAMA BÜTÜN İÇERİKLER İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Sun Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy