Damon Albarn & Ray Davies 12 Mart 1984 tarihinde İngiliz sendikacılığı tarihinin en uzun sürecek olan görevini başlatan madenciler, ...
![]() |
Damon Albarn & Ray Davies |
Thatcherism'in radikal muhaliflerinden Paul Weller, 23 şubat 1985 tarihli Melody Maker dergisinde, yeni pop aristokrasisini yerin dibine batırdığı yazısında bir yandan da, herkesi, hem de yenilginin çok yaklaştığı bir sırada hâlâ grevdeki işçilere yardım etmeye çağırıyordu. Gerçekte, madenciler grevi oldukça kanlı geçti. "Arjantin dış düşman, NUM (Maden İşçileri Sendikası) iç düşmandır" motivini işleyen Thatcher, grevi bastırmak ve kırmak için devletin tüm olanaklarını seferber etti; atlı polisler bir yandan grev gözcülerine gözdağı verirken, beri yandan da grev kırıcıları teşvik edip korudular. Zaman zaman madenciler ile polis ve bir avuç grev kırıcı arasında şiddetli çatışmalar meydana geldi.
Gerçek bir pasifist olan Paul Weller önceleri tüm gelirini madencilerin ailelerine bırakmayı tasarladığı "Soul Deep" 45'liğinin bir kısım gelirini de, çatışmalarda yaralanan bir grev kırıcıyı hastahaneye taşırken grevci işçiler tarafından arabasına atılan taşın başına isabet etmesiyle yaşamını yitiren bir taksi şoförünün ailesine bırakmaya karar veriyordu.
On altı on yedi yaşlarındaki işsiz gençlere devletçe sağlanan maddi yardımın kaldırılmasını amaçlayan tasarayı karşı çıkan Weller, bunun Gençliğin Terbiyesi Planı'nın bir parçası ve patronlara ucuz emek sağlamanın yeni bir yöntemi olduğunu, Thatcher'ın madencilerden sonra, şimdi de genç işsizleri kurban olarak seçtiğini söylüyor.
Weller'ın madencilerle dayanışma ilahisi olarak yaptığı "Soul Deep" 45'liğine katkıda bulunanlardan biri de, Amerikan İnsan Hakları Hareketin'den gelen öfkeli siyah müzisyen Jimmy Ruffin.
Önce bir insanım, sonra şarkıcı" diyor Ruffin ve sürdürüyor, "Madenciler grevinin politikası hakkında hiç düşünmedim ve halen de düşünmüyorum. Bu grevin politikası umurumda değil. Bütün bildiğim işsiz bir baba olmanın, grev gözcüleri hattında yürümenin, kötü olduğu herkesçe bilinen ve hiç kimsenin yapmak istemediği ama birilerinin mutlaka yapması gereken bir işte çalışmanın ne demek olduğu... Ayrıca, ne zaman birisi bana madencilerden söz etse BBC'de izlemiş olduğum bir belgeseli tüm canlılığıyla anımsıyorum. Ocaklardan kömür taşımada şu küçük lokomotiflerin kullanılmasına başlanmadan kısa süre bu iş için on bir yaşındaki çocuklar çalıştırılıyordu. Canterbury Başpiskoposu da orada dikilmiş, ana babalarına, eğer küçüklerin madenlerde çalışmalarına izin vermezlerse ülkelerine, taca ve kiliseye karşı günah işlemiş olacaklarını söylüyordu. Kilise ne kadar da politik olabiliyor diye düşündün."
Halil Turhanlı-müzik ve muhalefet,sayfa 141,143