Allen Ginsberg ve Can Yücel

Beat Generation (Yeraltı Edebiyatı)'ın üçlüsü (Jack Kerouac, Allen Ginsberg, William S. Burroughs)'nden biri, ünlü şairlerinden bi...

Beat Generation (Yeraltı Edebiyatı)'ın üçlüsü (Jack Kerouac, Allen Ginsberg, William S. Burroughs)'nden biri, ünlü şairlerinden biriydi. Ülkemize geldiğinde, Can Yücel ile oturup sohbet etmiş ve birbirlerine şiir yazmışlardır. Can Yücel'in eşi şöyle diyor:

“Sezer Duru bize telefon açtı. Allen Ginsberg ‘le Kumkapı ‘ya gidilecekti. Ginsberg Türk Şairleriyle tanışmak istiyordu. Can ‘la birlikte gittik, Melih Cevdet Anday ‘da vardı. Masada bir de Amerikalı parababası. Andy Warhol ‘un arkadaşıymış. Son tutkusu şiir. Bu nedenle hep Ginsberg ‘in yanında, dünya şairlerini tanıma turuna çıkmış, ‘Türkiye ‘de şiiri hissettim’ dedi Ginsberg. Büyülenmişti. Bu arada içkiler içildi, sohbet koyulaştı. Can ‘la Ginsberg kırk yıllık dost gibiydi. Ginsberg, doğaçlama şiire bayıldığını söyledi ve Can için hemen bir şiir karaladı, yanına bir de desen yaptı. Can altta kalır mı, o da bir şiir yazdı. Sonra öğrendik ki, Ginsberg bu şiiri ve deseni, bu geziyi anlattığı kitabına almış.”

Allen Ginsberg'ün Yücel'e yazdığı şiirin ismi ''Can Yücel''dir.

Can Yücel

Aynalar insan değil.
Aynalar insan...
Hem de ikisi,
Hem insan, hem ayna...
İster Manhattan'ın doğu yakasında,
İster boğaz şehrinin Kumkapı'sında...
Herkes yalanları söyler,
Doğruları söyleyerek.
Ama herkes...
Yeni Rakı masasındaki sarhoş ağızlar bile.


Akademiler İçin

Kendini bilmez bir yığın cahil cühela
korkak ve cansıkıcı herif kalkıp şiire saldırıyorlar.
Şiirin nasıl yaratıldığını bilmeden.
Bu düdüklerin yoluna bir şiir çıksa
onu tanımadan geçip giderler.
Geçip gitseler gene iyi, güpegündüz ırzına geçerler
onun


Politikacılar İçin

Benim Şiirim çılgınlıktır, meleksel çılgınlık!
Tamam mı?
Benim şiirimin, kimin kime ateş etmesi gerektiği
konusundaki materyalist önerilerle
hiç bir ilgisi yoktur.
Birey, düşgücünün gizleri...
bir başka deyişle, koşullara sığmayan can,
böylesi bilinçlikler için satılığa çıkarılmamıştır.
Evren yepyeni bir çiçektir.
Ve Amerika keşfedilecektir.


Şarkı

Dünyanın ağırlığı
aşktır.
Yalnızlığın yükü
altında,
Hoşnutsuzluğun yükü
altında,
o ağırlık
taşıdımız o ağırlık
aşktır.

Kim öyle değil diyebilir?
Düşlerde
o ağrılık sürtünür
bedene,
düşüncelerde
bir mucize
yaratır,
hayalinde
kıvranır
insan olup
doğuncaya dek-
saydamlıkla yanıp tutuşan
yüreğinden bakınır-
çünkü yaşamın yükü
aşktır,

ama biz taşırız onu
yorgun argın,
dinlenmek zorundayız
artık
aşkın kucağında,
dinlenmeliyiz
kolları arasında aşkın.

Dinlenmek olmaz
aşk olmadan;
uyku yoktur
görülmezse
aşk rüyaları-
çıldırsan da, üşüsen de
kafandan çıkmasa da
meleklerle makineler,
son dilek
aşktır
-acı olamaz o,
inkar edemez
kendini tutamaz
inkar edilirse:

Öyle ağırdır ki yükü.
-vermek zorundadır
çünkü düşünceler gibi
geri çevrilemez de
verilir
yalnızlıkta
ölçüsüzlüğünün
mükemmelliğinde.

Sımsıcak gövdeler
birlikte ışıldılar
karanlığın içinde,
el uzanır
bedenin
tam ortasına,
ten ürperir

mutlulukla
ve can sevinçle belirir
göze-

evet, evet
işte buydu
beni istediğim,
hep isterdim bunu,
hep istedim bunu,
dönmek istedim
içinde doğduğum
bedene.


Mandala

Tanrılar kendi gövdeleri üstünde hora tepiyorlar
Yeni çiçekler açıyor Ölüm'ü unutarak
Göksel gözler kuruntunun yürekvuruğu ötesinde
Şen şakrak Yaratıcı'yı görüyorum
Bandolar dünyalara marşlar çalmak için kalkıyor
Bayraklar ve flamalar aşkınlık içinde dalgalanıyor
Sonsuzluk içinde en sonunda çok gözlü bir görünüm kalkıyor
Yapıttır bu! Bilgidir bu! İnsanoğlunun sonudur bu!


Kaliforniya'da Bir Süpermarket

Seninle ilgili neler geçiyor aklımdan, Walt Whitman,
başağrısıyla yürürken kenar mahallerde ağaçların altından,
ürkekçe seyrederek dolunayı.
Açgözlü bitkinliğimle satın alacak imgeler aranırken neon
meyve süpermarketine uğradım, senin siparişlerini düşleyerek!
Şu şeftalilere bir bak ya da şu alacakaranlıklar! Aileler tam
takım alışverişte: Koridorlar, kocalarla dolup taşıyor! Avakadoların
içinde kadınlar, domateslerin içinde bebekleri! ya sen, Garcia Lorca,
senin ne işin vardı karpuzların orada!

Gördüm seni, Walt Whitman, çocuksuz, yalnız, koca obur, dolaptaki
etlerin arasında dolanırken ve dikizlerken tezgahtar çocukları.
İşittim seni birşeyler sorarken: Kim katletti bu domuz pirzolalarını?
Muzlar kaça? Sen, Meleğim misin benim?
İzleyerek seni dolandım parlak konserve
yığınları arasında
ve dükkan dedektifi takip etti hayalimde.
Beraberce adımladık koridorları bu ıssız düşümüzde,
enginarları tadarak, dondurulmuş lezzetlerin her birinden aşırıp
kasaya hiç uğramadan.

Nereye gidiyoruz, Walt Whitman? Bir saate kalmadan kapanacak
kapılar. Sakalın hangi yönünü gösteriyor gece?
(Dokunuyorum kitabına ve süpermarket serüvenimizi düşlüyorum,
bir garip hissediyorum kendimi.)
Issız sokaklarda mı yürüyeceğiz bütün gece? Gölgeler gölgeler
ekliyor ağaçlar, tek ışık yok evlerde, bir başımıza kalacağız ikimiz de.
Mavi arabalar geçerken yanımızdan sesiz klübelerimize doğru yol
alacak mıyız dersin, yitik sevgi Amerikasını düşleyerek?
Ah, sevgili atam benim, kır sakallı, aylnız ve yaşlı cesaret hocası,
nasıl bir yerdi senin Amerikan, küreklere asılıp terk ettiğinde
buraları Charon ve sen dumanlar içindeki sahile çıkıp izlediğinde
geminin kayboluşunu karanlık sularında Lethe'nin?


Amerika

Amerika her şeyimi verdim sana, şimdi bir hiçim
17 Ocak 1956 ve iki dolar yirmi-yedi sent.
Kendi kafam bile destek değil bana.
İnsanlarla savaşı ne zaman sona erdireceğiz Amerika?
Al şu atom bombanı kıçına sok.
Kafam bozuk, Amerika, bir de sen üstüme varma,
Kafam yerine gelene dek şiir miir de yazmayacağım.
Söyle bana Amerika ne zaman melekleşeceksin sen?
Ne zaman anadan doğma olacaksın
Ne zaman bakacaksın mezarlıktan Amerika?
Ne zaman milyonlarca troçkistine yakışır olacaksın?
Amerika, kitaplıkların niçin gözyaşı ile dolu?
Amerika, Hindistan'a yumurtaları ne zaman yollayacaksın?
Amerika bu senin kılı kırk yarmalarından bıktım artık.
Ne zaman süpermarket'e gidip, şu güzel gözlerim için
gerekenleri alabileceğim?
Amerika, her şeyin bir yana, eksiksiz olan bir sen varsın
bir de ben, öbür dünya değil.
Şu makinalarına da dayanasım kalmadı Amerika, bil.
Bende bir ermiş olma isteği uyandırdın.
Bu tartışmayı çözmek için bir başka yol olmalı.
Burroughs şimdi Tanca'da, sanmıyorum ki geri dönsün
Korkunç bir şey olurdu bu.
Sen de korkunç musun Amerika yoksa bir oyun mu bu?
Saplantımdan döneceğimi sanıyorsan aldanıyorsun.
Öyle üstüme varma Amerika, ne yaptığımı biliyorum ben.
Amerika, erikler çiçek döküyor.
Aylardır gazete okuduğum yok, her gün
cinayetten birisi Kodesi boyluyor.
Amerika, Wobblie'lere tutkunum ben.
Küçükken komünisttim Amerika, özür mözür de dilemiyorum
şimdi her fırsatta esrar çekiyorum.
Günlerce evde oturup iş olsun diye kilerdeki gülleri seyrediyorum.
Chinatown'a gittiğimde kafayı çekiyorum ölesiye,
ama hiç kimselerle yatamıyorum.
Bu işin içinde bir şamata olduğunu sanıyorum.
Ah! Sen beni Marx okurken görmeliydin Amerika.
Ruh doktorum hiçbir şeyin yok diyor.
Hiçbir şeyim yok gerçekten, Tanrı' ya yakarma dahil.
Mistik görünümlerim ve kozmik titreşimlerim var yalnız.
Amerika, daha sana Max Amcam Rusya'dan döndükten sonra
ona yaptıklarından söz açmadım.
Sana sesleniyorum Amerika.
Heyecanlarının daha Time eliyle yönetilmesine göz yumacak mısın?
Ben Time'a tutkunum Amerika
Her hafta bir tane alıp okuyorum
Köşebaşındaki şekercinin yanından geçerken kapağı beni gözlüyor
Onu Berkeley Halk Kitaplığı'nın bodrum katında okuyorum.
Sana hep sorumluluktan söz ediyor. İş adamları ciddi.
Film yapımcıları ciddi. Herkes ciddi, ben hariç.
Zaman zaman Amerika ben değil miyim diye düşündüğüm oluyor.
Yeniden kendi kendimle konuşmaya başladım işte.
Asya bana karşı ayaklanıyor Amerika.
Bir metelik talihim yok.
En iyisi ulusal kaynakları inceleyip, onlara dönmek.
Ulusal kaynaklarım, biliyorum, iki parça esrar,
binlerce cinsiyet organı, saatde 1400 mil hızla giden
bir özel basılmaz edebiyat ve yirmibeşbin tımarhane.
Cezaevlerinden ve beşbin güneş ışığı altında saksılarda
Yaşayan fakir fukaradan sözetmiyorum.
Fransa'daki kerhaneleri kaldırdım, şimdi sıra Tanca'da.
Katolik olmasına katoliğim ama gene de Başkan olmak istiyorum.
Amerika senin bu alık ve çılgın havanda nasıl kutsal bir yakarma yazabilirim?
Dörtlüklerime Henry Ford gibi devam edeceğim,
yazdıklarım onun çıkardığı otomobiller kadar
kişisel, üstelik her biri değişik cinsiyetten.
Amerika dörtlüklerimi peşin para 2500 dolardan satarım sana,
eski dörtlüklerimi de 500 eksiğine alırım.
Amerika Tom Mooney'i serbest bırak.
Amerika İspanyol cumhuriyetçilerini kurtar.
America Sacco ve Vanzetti ölmemeli. Amerika ben Scottsboro çocuklarıyım.
Amerika, yedi yaşımdayken anam hücre toplantılarında götürürdü beni,
orda bize leblebi satarlardı, bir karneye bir avuç leblebi
beş sent ve söylev beleşti
herkes bir melekti orda Amerika ve işçiler karşı iyi
duygularla doluydu herkes içtendi Amerika ve bilemezsin
parti 1833'de nasıl iyiydi ve Scott Nearing ne hoş
bir ihtiyardı Bloor Ana bir seferinde nasıl da ağlatmıştı
beni bir kez İsrael Amter'i görmüştüm orda.
Her biri birer casus olmalıydı onların.
Amerika biliyorum gerçekten savaşmak istemiyorsun.
Amerika onlar rus haydutları biliyorum.
Ruslar onlar Ruslar ve Çinliler. Ve Ruslar. Ve Ruslar.
Rusya bizi canlı canlı gövdeye indirmek istiyor.
Lüpletmek istiyor. Gücünde çılgına dönmüş Moskof.
Elimizden arabalarımızı ve garajlarımızı almak istiyor.
Chicago'yu ele geçirmek istiyor. Onun kızıl Reader Digest'a İhtiyacı var.
Bizim otomobil fabrikalarımızı Sibirya'ya taşımak istiyor.
Benzin istasyonlarımızı o büyük iğrenç bürokrasi yönetsin istiyor.
İyi bir şey değil bu.
O kızılderililere okuma yazma öğretmek istiyor.
Onun güçlü kuvvetli zencilere ihtiyacı var.
Bizi günde on-altı saat çalıştırmak istiyor.
İmdat.
Amerika bu iş ciddi.
Amerika ben bunları televizyona bakarak çıkarıyorum.
Amerika doğru mu bunlar ?
Hemen çalışmaya başlasam iyi olacak, öyle görülüyor.
Ama orduya yazılmak istemiyorum, ne de fabrikalarda tasviye tekerleği çevirmek,

miyobun biriyim, üstelik kafadan çatlak.
Amerika dönsün çark. Nasılı masılı yok. Şu oğlan omuzlarımızla dönsün.


LSD 25

Milyon kere milyon gözlü bir canavardır o.
Tüm fiilleri ve kendi kendi içinde gizlenmiştir o.
Elektrikli yazı makinalarında mırıldanır
Kendine bağlı bir elektrik gücüdür o, kendi telleri
Olduğu zaman
Geniş bir örümcek ağıdır
Ve ben örümcek ağının son milyonuncu sonsuz uzantısı
üstünde bir tasalı kişi
Yitik, ayrık, bir solucan düşünce, bir kendi kendisi
Çin'in milyonlarca iskeletinden biri
Özel yanlışlıklardan biri
Ben allen ginsberg bir ayrık bilinç
Tanrı olmak isteyen ben
Sonsuz Uyum'um en küçük titreşimini duymak isteyen ben
Titreyerek ateşteki uçucu müzik tarafından yokedilmesini bekleyen ben
Tanrı'dan tiksinen ve ona bir ad veren ben
Sonsuzluk yazı makinasından yanlışlar yapan ben
Ben, mahvolmuş ben
Ama evrenin öbür ucundan milyon gözlü adsız bir örümcek
Sonu olmayan bir ağ örüyor kendinden
Canavar olmayan canavar elmalarla, kokularla,
Demir yollarıyla, televizyonlar, kafataslarıyla yaklaşıyor
Bir evren ki kendi kendini yiyor, bir evren ki kendi kendini içiyor.
Kafatasının kanı
Göğsü kıllı tibetli yaratık ve karnının üstündeki Zodyak
Eğlenmesini bilmeyen bu adaklık kurban

Aynadaki yüzüm, ipek saçlar, gözlerimin altında çizgiler halinde
Birikmiş kan, emici, bir kokuşuk, bir kokuşkan uçarılık
Bir hırıltı, bir zırıltı, sonsuzluk içinde bir bilinti ki
Tüm Evrenlerin gözünde bir sürüngen
Varlığımdan kurtulmaya çalışarak, Göz'e girmeyi beceremeden
Kusuyorum, trans halindeyim, gövdem çırpınıyor, miğdem
Buruluyor ağzımdan sular geliyor, burda Cehennem'deyim
Örümcek ağları üstündeki çıplak yaşamsız mumyaların sayısız
Kurumuş kemikleri, Hayaletler, bir Hayaletim ben
Müzikte bağırıyorum durumumu, odaya, yakınımda kim varsa ona,
Bağırıyorum, siz, Tanrı mısınız siz?
Hayır, Tanrı olma mı istersiniz?
Cevap yok mu?
Her zaman bir Cevabın olması mı gerek? Cevap verin,
Sanki benim elimde Evet ya da Hayır demek
Tanrıya şükürler tanrı değilim! Tanrı'ya şükürler Tanrı değilim!
Ama girebilmek için Birlik'in Evet'ini özlüyorum
Dalabilmek için evrenin her köşesine, hangi koşullar altında olursa olsun
Bir Evet, var... bir Evet varım, yaşıyorum... bir evet siz
Varsınız yaşıyorsunuz.... bir Biz
Bir biz
Ve bir Şu olmalı, ve bir Onlar, ve bir Cevapsız Şey
Borulardır o,
Multiple Scelorosis'dir o,
Umudum değildir o
Sonsuzluktaki ölüm değildir
Sözüme dikkat

Bir Hayalet Tuzağı, Sıkkım ya da Tibet'te bir rahibin dokuduğu
renk renk binlerce ipliğin bir birleşik biçimi
Örülmüş, gerilmiş, ruhsal bir tenis raketi
Bakınca, uçucu ışık dalgalarının yayıldığını görüyorum
Milyarlarca yıl gibi teller üstünden akıyor parlak enerji
Tellerin kumaşı tılsımla değiştiriyor renklerini
biri öbürüne Doğru tıpkı, sanki
Hayalet Tuzağı
Evren'in küçük bir örneğiymiş gibi
Bilinç birbirine bağlayan makinanın algılayan parçası
Dışarda, Zaman içinde Gören'e doğru dalgalarını salıyor
Kendi görünümünü küçük bir örnekte sunuyor
bir kez - ama her zaman için


Dikkatlice yenileyerek aşağı doğru sonsuz değişiklerle
Ve bu her parçada aynı her yerde aynı
Gerçek Başlangıç'tan bu yana uzayın derinliklerinde kendi kendini
Çoğaltan bu enerji - ya da görünüm
Bir 'O' ya da bir 'Aum' olabilir
Kendi öz Görünümü'nün modeli üstünde kendi kendini kuşatmış
bu bir tek Sözcük'ün çeşitlemelerini çekerek
En uzak Nebula ve en geniş Astrolojilerin dalgalarında dışa
doğru dönüyor
Yüklü, kendi kendine sadık kalması için, bir Fil derisi üstüne
Çizili Mandala'da
Ya da gülümseyen bir düşsel Fil'in böğründeki resmin fotoğrafında
Fil'in görünüşü her ne kadar yersiz bir şakaysa da-
Bir Ateş Şeytanınca tutulmuş bir İşaret olabilir bu.
ya da bir geçicililik canavarı
Ya da boşluktaki karnımın fotoğrafında
Ya gözümde
Ya da haç çıkaran rahibin gözünde
Ya da kendisine kendi gözünde bakan ve ölen
Ve gerçi bir göz ölse de
Ve gerçi benim gözüm
ölse de
Milyon gözlü canavar, Adsız, Cevapsız, Benden-saklanan,
sonsuz varlık
Kendi kendisini doğuran Yaratık
En küçük bir davranışıyla titreten, bütün gözleri aynı anda ayrı ayrı yerlere
bakan
Tek ve Tek-Olmayan kendi yönünde kıpırdanan
Daha sonrasını bilemem

Ve ben bu canavarın betimlemesini yaptım
Ve bir gün bir başkasını göstereceğim
Bir Cryptozoid duyganlığı bu
Sürünüyor ve dalgalanıyor denizin dibinde
Kenti teslim almaya geliyor
Her bilinci yok ediyor
Evren kadar ince, karışık
Kusturuyor beni
Çünkü göze görünmesini kaçıracağımdan korkuyorum
Nasıl olsa beliriyor
Nasıl olsa beliriyor aynada
Deniz gibi aynadan da yıkanıp geçiyor
Sonsuz dalgalanmalar bu
Aynayı temizleyince çekiliyor ve Bakan'ı boğuyor.
Yeryüzünü boğuyor yeryüzünü boğduğunda da
Kendi kendi içinde boğuluyor
Müzikle dolu bir ceset gibi açıklara doğru yüzüyor
Kafasında bir çocuk gülüşü
Karanlık denizde bir ölüm çığlığı
Kör bir heykelin dudaklarında bir gülümseme
O orda
Benim değil
Kendim için kullanmak isterdim onu
Kahraman olmak için
Ama bu bilince satılık değil o
Her zaman kendi yolunda ilerliyor
Tüm yaratıkları bitirecek
Geleceğin radyosu olacak
Zaman içinde kendi kendini duyacak
Dinlenmek istiyor
Kendi kendisini görmekten, kendi kendisini duymaktan yorgun
Başka bir içim istiyor bir başka kurban
Beni istiyor
Bana akıl veriyor
Bana varoluş nedenini veriyor
Bana sonsuz cevaplar veriyor
Ayrık olmak için bir bilinç ve görmek için bir bilinç
Ya bir olacağım ya da bir Başkası, alın yazım bu,
Hem ikisiyim hem de hiçbir değilim demek
Ben olmasam da kendi kendiyle uğraşabilir o
Cevapsız bir Çift'tir o
Elektrikli yazı makinalarının üstünde vınlıyor o
Parçalı bir sözcük yazıyor
Yazdığı parçalı bir sözcük
Ad

A Separation,1,Adam Schaff,1,Adem ve Havva,1,Akra'da Bulunan Elyazması,1,Alain Badiou,4,Alain Resnais,1,Alan Woods,1,Albert Camus,17,Albert Einstein,4,Alejandro González Iñárritu,1,Alenka Zupančič,1,Alexander Supertramp,1,Alfred Hitchcock,4,Alıntı,1,Ali Rahimli,4,Allen Ginsberg,5,Amin Maalouf,1,Anarşi,2,André Breton,1,Andrey Tarkovski,7,Ani Gezinti,1,Anton Çehov,2,Antonin Artaud,1,Anubis,1,Aristoteles,1,Arthur Danto,1,Arthur Rosenberg,1,Arthur Schopenhauer,2,Arundhati Roy,1,Asghar Farhadi,3,Attila İlhan,1,Aynadaki Gibi,1,AzBlog,14,Aziz Nesin,2,Babaya Mektup,1,Beat Kuşağı,17,Belgesel,5,Belinski,1,Bertolt Brecht,3,Bertrand Russell,1,Bilim,10,Billie Holiday,1,Biyografya,22,Björk,1,Bob Black,1,Bob Dylan,1,Bozkırkurdu,1,Böyle Buyurdu Zerdüşt,1,Breaking Bad,1,Bulantı,1,Bülent Ortaçgil,2,Büyülenme,1,Camera Lucida,1,Can Yücel,2,Cemal Süreya,1,Charles Baudelaire,2,Charles Bukowski,6,Charles Dickens,1,Charlie Chaplin,2,Charlie Parker,1,Christfried Tögel,1,Christine Bard,1,Christopher McCandless,1,Christopher Nolan,1,Chuck Palahniuk,3,Çarlz Bukovski,1,Çavdar Tarlasında Çocuklar,1,Dallas Buyers Club,1,Damon Albarn,1,Daniel Goleman,1,Dava,1,David Gilmour,1,Demian,1,Desiderius Erasmus,1,Didier Lauru,1,Dieter Forte,1,Djivan Gasparyan,1,Dominique Laporte,1,Dostluk Bağları ve Dostluk,1,Dostoyevski,16,Dönüşüm,1,Edebiyyat,140,Edgar Allan Poe,1,Eduardo Galeano,1,Eflâtun,1,Ejderhaların Danssı,1,Elias Canetti,1,Elvis Presley,2,Emil Michel Cioran,1,Emma Goldman,1,Eric Clapton,1,Eric Hoffer,1,Erich Fromm,3,Ernest Hemingway,2,Estela Welldon,1,Ethan Coen,2,Əkrəm Əylisli,1,Feature,20,Félix Guattari,1,Felsefe,93,Ferman Toroslar,1,Fernando Pessoa,1,Film,68,Franz Kafka,25,Freddie Mercury,1,Friedrich Engels,1,Friedrich Nietzsche,19,Füruğ Ferruhzad,1,Gabriel Garcia Marquez,1,Gabriel García Márquez,2,Galileo,2,Gemeinschaft,1,George Carlin,1,George Martin,1,George Orwell,1,Georges Canguilhem,1,Georges Perec,1,Gerçeklik açısından Kafka,1,Gilles Deleuze,5,Goethe,1,Gogol,4,Guguk Kuşu,1,Gustav Janouch,1,Guy Fawkes,1,Hakim Bey,1,Harriet Lerner,1,Hegel,2,Heinrich Böll,1,Hermann Broch,1,Hermann Hesse,5,Herta Müller,1,Hrant Dink,1,Iain Menzies Banks,1,Immanuel Kant,1,Ingeborg Bachmann,1,Ingmar Bergman,6,Inside Llewyn Davis,1,Italo Calvino,2,İran,1,İtalo Calvino,1,J. D. Salinger,2,Jack Kerouac,8,Jacques Brel,1,Jacques Lacan,13,Jacques Vergès,1,James Hawes,1,James Joyce,1,Jan Pol Sartr,1,Jason McQuinn,1,Jean Baudrillard,1,Jean Cocteau,1,Jean-Paul Sartre,10,Jehane Noujaim,1,Jenn Ashworth,1,Jiddu Krishnamurti,2,Jimi Hendrix,1,Joel Coen,2,John Berger,1,John Fante,2,John Lennon,5,John Steinbeck,4,Jorge Luis Borges,1,Jose Saramago,1,Joseph Conrad,1,Judith Butler,1,Juliet Mitchell,1,Julio Cortázar,1,Kaos'un Gizli Yaşam,1,Karamazov Kardeşler,2,Karl Marx,8,Kaybedenler Klübü,1,Ken Kesey,1,Kırmızı Pazartesi,1,Korkma Ben Varım,1,Kumarbaz,1,Kürk Mantolu Madonna,1,La Casa De Papel,1,Lady with Ermine,1,Lars von Trier,8,Laura Nyro,1,Leonard Cohen,1,Leonard Da Vinci,1,Lev Tolstoy,5,Lev Troçki,2,Linda Lee,1,Maksim Gorki,2,Malina,1,Marie Curie,1,Marilyn Manson,1,Marilyn Monroe,1,Mario Leis,1,Marlon Brando,1,Marqius de Sade,2,Martı Jonathan Livingston,1,Martin Heidegger,2,Maurice Blanchot,2,Max Stirner,15,Mental Pornografi Blog,2,Meqale,175,Michael De Montaigne,1,Michel Foucault,6,Mike Leigh,1,Milan Kundera,1,Miles Davis,1,Milgram,1,Milgram deneyi,1,Mohsen Namjoo,3,Monique Wittig,1,Morrisse,1,Murat Menteş,1,Mustafa Kemal Atatürk,1,Muzik,37,Neal Cassady,2,ngmar Bergman,1,Nick Cave,1,Nick Mason,1,Nikolay Gavriloviç Çernişevski,1,Nilgün Marmara,1,Noam Chomsky,2,Nostalghia,1,Notre Dame'ın Kamburu,1,Nuri Bilge Ceylan,2,Octavio Paz,1,Oğuz Atay,1,Ontolojik Anarşi,1,Onur Ünlü,2,Oscar Wilde,2,Osho,1,Oteki Ben,1,Ölüler Tanrısı,1,Ölüm Pornosu,1,Ömer Hayyam,1,Özdemir Asaf,1,Palyaço,1,Pantolonun Politik Tarihi,1,Patti Smith,1,Paul Lafargue,1,Paul McCartney,3,Paulo Coelho,2,Peter Kropotkin,2,Pierre Clastres,1,Pigme,1,Pink Floyd,2,Politika,1,Rachel Carson,1,Rachter'in Günlüğü,1,Rashit,1,Ray Davies,1,Rene Girard,1,René Wellek,1,Richard Bach,1,Richard Brautigan,1,Richard Dawkins,1,Richard Wagner,3,Richard Wright,1,Robert Musil,1,Roger Fornoff,1,Roger Garaudy,1,Roger Waters,2,Roman,9,Rose Laub Coser,1,Rus edebiyat,2,Ruth Sheppard,1,S. Reynolds & J. Press,1,Sabahattin Ali,2,Sait Faik,1,Salvador Dali,1,Samuel Beckett,4,Sasha Grey,1,Saul Newman,2,Sean Penn,1,Sırtımdaki Ev,1,Siddhartha,1,Sigmund Freud,19,Silence Spring,1,Simone de Beauvoir,6,Slavoj Zizek,6,Slavoj Žižek,15,slide,2,Sokrates,1,Soren Kierkegaard,1,Spinoza,1,SS,6,Stalker,1,Stephen Eric Bronner,1,Steve McQueen,1,Stranger,1,Suç ve Ceza,2,Supertramp,1,Sürgün,1,Şeyler,1,Tanrıya Karşı Söylev,1,Tarkovsky,5,Tek Bacaklı Yolcu,1,Teneke Trampet,1,The Beatles,4,The Butterfly Effect,1,The Rolling Stones,1,The Square,1,Theodor Adorno,4,Thomas Mann,1,Through a Glass Darkly,1,Tom Waits,2,Tomris Uyar,1,Tony Porter,1,Turan Dursun,2,Turgut Uyar,1,Ulua,1,Uluma,1,Ulus Baker,4,Umberto Eco,1,Utanç,1,V for Vendetta,1,Van Gogh,1,Victor Emil Frankl,1,Victor Hugo,1,Viktor Frankl,1,Vladimir Nabokov,2,Voltaire,1,Vsevolod İ. Pudovkin,1,Walter Benjamin,1,Wilhelm Reich,1,Will Durant,1,William S. Burroughs,2,William Shakespeare,1,Woody Allen,8,Xavier Dolan,1,Yabancı,1,Yad,1,Yolda,1,Yusif Vəzir Çəmənzəminli,1,Zeki Demirkubuz,3,Zen Kaçıkları,1,
ltr
item
Ali Rahimli: Allen Ginsberg ve Can Yücel
Allen Ginsberg ve Can Yücel
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcwrZ7FHxF6IE5FmvrPJPXMCzSSxffyE5ZVhod2qIL_urq8i5E1wAmJPBrZR8cEfp81ZmC24mjn2FEuHW2ySRHPLMpeAb5ymYfaHu_wzvqn-xDWT7Rr6V-V4PyMiMlCjwwz_6vRbKcP_v9/s320/aginsberg_custom-3b3781ce2fe76506cd066071dd4878eeb4c481d9-s6-c30.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjcwrZ7FHxF6IE5FmvrPJPXMCzSSxffyE5ZVhod2qIL_urq8i5E1wAmJPBrZR8cEfp81ZmC24mjn2FEuHW2ySRHPLMpeAb5ymYfaHu_wzvqn-xDWT7Rr6V-V4PyMiMlCjwwz_6vRbKcP_v9/s72-c/aginsberg_custom-3b3781ce2fe76506cd066071dd4878eeb4c481d9-s6-c30.jpg
Ali Rahimli
https://alirahimli.blogspot.com/2013/06/allen-ginsberg-ve-can-yucel.html
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/
https://alirahimli.blogspot.com/2013/06/allen-ginsberg-ve-can-yucel.html
true
8815050805795647263
UTF-8
Tüm Yazılar Yüklendi Hiç bir yazı bulunamadı HEPSİNİ GÖSTER DAHA FAZLA Cevapla Cevabı İptal Et Sil Tarafından Ana Sayfa Sayfalar İçerikler Hepsini Göster BU YAZIYA BENZER DİĞER YAZILAR ETİKET ARŞİV ARAMA BÜTÜN İÇERİKLER İsteğinizle eşleşme bulunamadı Ana Sayfaya Dön Sunday Monday Tuesday Wednesday Thursday Friday Saturday Sun Mon Tue Wed Thu Fri Sat January February March April May June July August September October November December Jan Feb Mar Apr May Jun Jul Aug Sep Oct Nov Dec just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS CONTENT IS PREMIUM Please share to unlock Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy