Malum kitap Ölüm Pornosu, hakkında açılan dava ile haber oldu sıklıkla. İçerisinde müstehcen öğeler olduğu gerekçesiyle açılan davanın il...
Yeraltı edebiyatının önemli isimlerinden Chuck Palahniuk’u; en ünlü kitabı olan, sinemaya da uyarlanan Dövüş Kulübü sayesinde mutlaka duymuşsunuzdur. Kendisinin ayrıca Gösteri Peygamberi, Tıkanma, Görünmez Canavarlar isimli kitapları da takipçilerinin gözdeleri arasında yer almakta. Kaçaklar ve Mülteciler, Tekinsiz, Ninni, Günce ve Çarpışma Partisi de Palahniuk sevenlerin okuyabilecekleri diğer kitapları.
Palahniuk, Ölüm Pornosu’nda okuyucuyu porno endüstrisinin tam göbeğine sokarak, bir porno film setine götürüyor. Çekilmekte olan film, ünlü porno yıldızı Cassie Wright’ın futbol deyimiyle “jübile” filmi. Kariyerinin son günlerini yaşayan porno yıldızı, son filmini bir rekor kırarak çekmek, ve porno tarihinin unutulmaz isimlerinden biri olmak istiyor. Aynı filmde peş peşe tam 600 erkekle birlikte olarak rekor kırmak isteyen Cassie Wright, kitabın asıl kahramanı. Ancak bu hikayeyi, Cassie’nin rekor kıracağı filmin erkek oyuncularından Bay 600, Bay 72, Bay 137, bir de Cassie’nin asistanı Sheila’nın anlattıklarından okuyoruz.
“Piyasanın gediklileri olan biz hariç, hiç kimsenin tanımadığı bu heriflerin çoğu, Yetişkin Video Haberleri dergisinin arka kapağındaki ilanı görmüş olmalı. İlan, herkese açık bir seçmeydi. Ereksiyon olmak ve herhangi bir virüs taşımadığınıza dair doktor raporu, seçmeyi geçmeniz için yeterliydi. Çocuk pornosu çekilmediği için katılımcıların on sekiz yaşın üzerinde olması gerekiyordu.” (s. 13)
Piyasanın gediklilerinden olan Bay 600, aynı Cassie gibi son demlerini yaşamakta olan bir porno yıldızı. Hem üç beş kuruş kazanmak, hem de birçok filmde birlikte oynadığı Cassie’ye rekor kırmasında yardım etmek için bu sete gelmiş. Piyasada ne kadar çeşit adam varsa o sette. Asyalılar, Latinler, siyahlar… Kısalar, uzunlar, şişmanlar, sıskalar… Traş olanlar, yağ sürenler… Hatta tekerlekli sandalyeli bir adam bile var. Herkes etrafındaki ekranlarda oynayan porno filmleri izleyerek, her an çekime çağrılabilecekleri için tetikte bekliyor. Bay 600, bir yandan sırasını beklerken, bir yandan da porno geçmişinden belleğinde kalan anılara dalıp gitmekte, bu arada da elinde gülle bekleyen Bay 72’yi kesmekte.
“Yanımda gül getirmek gerçekten saçma sapan bir fikirmiş. Ne bileyim. Kapıdan içeri adım attığın anda eline, kenarına 1 ila 600 arasında bir numara yazılmış, kahverengi kağıttan bir alışveriş poşeti tutuşturuyorlar. “Eşyalarını buraya koy evlat” diyorlar. Üzerinde, siyah kalemle yazılmış numaranın aynısının bulunduğu tahta bir mandal veriyorlar. “Bunu donuna iliştir; yoksa verdiğin eşyayı geri alamazsın” diyorlar.”(s. 16)
Bay 72, belki de diğer 599 kişi arasında en genç olanı. Diğerleri gibi, amacı porno filmde oynamak değil, annesi olduğunu sandığı Cassie’yle tanışmak için gelmiş. Diğer anlatıcı olan Bay 137 bir televizyon programcısı. Kötüye gitmekte olan kariyerini, rekor kıran bir filmde oynayarak toparlamak istiyor. Cassie’nin 600 erkekle birlikte olduktan sonra öleceğinden, böylece de filmin daha çok popülerlik kazanacağından emin. Cassie’yi becererek öldüren erkeklerden biri olmak, böylece adını duyurmak istiyor. Bu üç anlatıcı dahil, diğer 597 kişinin kollarına numara yazan, sırası gelenleri Cassie’nin ölüm yatağına götüren Sheila, tam bir profesyonel. İhtiyaç duyanlara Viagra satan, gidişata göre sıralamayı değiştirebilen, 600 çıplak erkeği organize edebilen sorumluluk sahibi biri. Üstelik porno endüstrisine dair birçok ayrıntıyla dolu muhteşem bir hafızası var.
“Annabel Chong oynayacağı ilk filmin çekimine gittiğinden beri, çoklu-giriş protokolünde, bütün heriflerin malafat ortada olacak şekilde çırılçıplak beklemesi gerektiği yazıyor. Bayan Chong, aralarında bıçak veya silah taşıyan bir çılgının bulunmasından korkuyordu. Dolaysız emirlerini sadece Tanrı’dan alan bir Hristiyan sofunun, oyuncu seçmelerine katılıp onu öldürmesinden. ”(s. 31)
Bir yandan oyuncular sırayla içerip girip görevlerini yaparken, bir yandan da beklemekte olan bu 4’lü arasında muhabbet gelişmekte ve böylece Palahniuk bizlere karakterleri tanıtmakta. Bunu yaparken aynı zamanda porno sektörüne dair müthiş bir bakış açısı getirmekte.
Hikaye başından sonuna kadar bu filmin setinde geçiyor, arada Sheila sayesinde Cassie’nin filme nasıl hazırlandığını öğreniyoruz ama, nihayetinde roman, filmin çekiliş sürecini anlatıyor. Palahniuk, bu sıra dışı ama kolaylıkla bayağı bulunabilecek öyküyü öyle gerçekçi bir dille anlatıyor ki, verdiği ayrıntılı bilgilerle de kafamızda bu porno alemini tamamen şekillendirebilmemizi sağlıyor.
Öykü bir porno filmin hikayesini anlattığı için, kitaba porno muamelesi yapılmasının, müstehcen bulunmasının saçmalığı ortada. Palahniuk tam tersi böyle bir anlatı oluşturarak porno endüstrisini teşhir ediyor. Oradaki sığ ilişkileri, karakterlerin motivasyonlarını, işleyişi ifşa ediyor. Bedenin metalaşmasını, cinselliğin bayağılaşmasını eleştiriyor. Bunu yaparken öyle gerçekçi bir yapı kuruyor ki, resmen sosyolojik bir metin çıkıyor ortaya.
Palahniuk’un kitabı dünya genelinde birçok ülkede satılıyor, ama nedense sadece bizim ahlakımızı bozuyor. Muzır Kurulu, demek ki kimsenin göremediği alt metinlere, gizli sembollere, şifrelere rastladı kitapta. Neresi müstehcen kitabın açıklasınlar ki, cümle alem görsün edebiyat değerlendirmesi nasıl yapılırmış.
Turgay Özçelik
